Çocuklar büyürken aralarında çekişmeler olması işin doğal bir parçası. Bizler çocuklarımıza ihtiyaç duydukları bakım ve özeni sağlamaya çalışırız. Bunu yaparken her çocuğumuzun diğerinden farklı olduğunun bilincinde olmalıyız.
• Bebekler belli mizaç özellikleri ile doğarlar. Uyku düzeni, gürültüye ya da yabancılara tepkisi bu konuda bize fikir verir. Daha ilk baştan çocuğun temel özellikleri hakkında bir fikir sahibi olursak, ihtiyaçlarını daha kolay bir şekilde karşılamış oluruz. Çocuğun bireysel ihtiyacını doğru saptamak da önemlidir. Kimi çocuk kendisiyle iki saat zaman geçirilmesinden tatmin olabilirken, bir başkası beş dakikalık anne-baba ilgisinden sonra kalan bir saati tek başına oynayarak da geçirebilir. Bu sebeple anne-babanın bu tür bireysel farkları, çocuklarının her birinin neye, ne kadar ihtiyacı olduğunu iyi anlaması ve ikisine ihtiyaçları doğrultusunda yaklaşması kardeş çatışmasını azaltır ve engelleyebilir. Üstelik çocuğun ihtiyaçlarını ve psikolojik özelliklerini iyi görebilen bir kişi, eşinin ihtiyaç ve özelliklerini de iyi bilen birisidir ve hem çocuklarıyla hem de eşleriyle ilişkileri daha sağlıklı olur.
• İhtiyacı yeterince karşılanmayan çocuk kendisine verilen sevgi, ilgi ve bakım eksikliğini kardeşlerinden bilebilir. Diğer yandan kardeş kıskançlığını toptan ortadan kaldırmak da mümkün değildir. İki tarafı hakça bir şekilde idare etmediğinizde; bir çocuğun ihtiyaçlarını karşılayıp ötekinin ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığınızda ama karşıladığınızı iddia ettiğinizde, genellikle kavga üst otoriteye yönelmekten ziyade kendi aralarında, kendi düzeyinde gördüklerine yönelecektir.
• Birbirlerine çok yakın aralarla doğmuş olan iki kardeşin çatışma ihtimali, uzun aralarla doğmuş olanlara göre daha yüksektir. Bunun ana sebebi ikisinin ihtiyaçlarının yoğunluğunun birbirine yakın olmasıdır. Örneğin on yaşında bir çocuğun kardeşi olduğunda ihtiyaçlarının yoğunluğu ve türü çok daha az ve farklı olacağından, kardeş sürtüşmesi de daha az olur. Bunun yanında iki yaşında bir çocuğun kardeşi olursa doğal olarak çekişme ortaya çıkabilir ve bu çekişme çatışmaya dönüşebilir. Çatışmalar çekişmelerin iyi ve doğru yönetilememesi sonucu ortaya çıkar.
• Kardeşler arasındaki yaş farkının 5-7 yılı aşması kuşak farkı oluşturur. Bu sefer de çatışmadan ziyade ezme ve yönetme ilişkisi işin içine girer. Yaş farkının tam olarak kaç olmasına dair kesin bir belirleme olmamakla birlikte, çocuklar kaynakların etkin paylaşımı konusunda zorluk yaratacak şekilde arka arkaya dizildiğinde sorun çıkabilmektedir. Bunun, özellikle annenin enerjisini ve kaynağını tüketici bir etkisi vardır. Devamlı olarak çocuklarla ilgilenme, tüm kaynakları onlara yönlendirme ve kendi gereksinimlerini belki de bu sebeple erteleme, bir anne olarak, eş olarak ve aynı zamanda kariyer sahibi bir birey olarak kendini baskı ve stres altında hissetmesine neden olabilir. Bu tür durumlarda annelerde psikolojik sorunlara daha sık rastlanmaktadır.
• İki çocuğun aynı veya farklı cinsten olması yaş gruplarına göre önem arz eder. Küçük yaşlarda kardeşlerin farklı cinsiyetten olması çok önemli bir unsur değilken, bebeklikten çıktıkça ve yaş büyüdükçe bu cinsiyet farklılığı önem kazanır; hayata bakış açıları ve karakter farklılıklarını belirleyen en önemli unsurlardan biri olur. Aynı cinsiyetten olan çocuklar arasında rekabetin daha fazla olacağına dair yaygın görüşlere rağmen, farklı cinsiyetler arasında çatışmanın daha fazla olduğu yolunda veriler vardır.
• Kardeş çatışmasını etkileyen faktörlerden bir diğeri ise sosyo-ekonomik durumdur. Anne babanın çocuklara sunabildiği imkanların ne ölçüde mevcut olduğu önemlidir. Bu, özellikle kaynak paylaşımı esnasında ortaya çıkacak çatışmaları etkiler.
0 Yorum