AEA CLINIC
EN TR

Yas Sürecindeki Çocuklar İçin Yaratıcı Müdahaleler

0 Yorum

Terapi çocuğu “düzeltmeyi” veya onun doğal yas duygularını ortadan kaldırmayı amaçlamıyor. Yas terapisinin amacı, çocuğun sağlıklı yollarla yasını tutmasına yardımcı olmaktır. Bu, çocukların acı verici duygularıyla her seferinde biraz yüzleşmelerine yardımcı olmayı ve onlara bu duygularıyla başa çıkma becerilerini öğretmeyi içerir. Her çocuk benzersizdir ve özel ihtiyaçlarına göre düzenlenmiş bir tedavi planına ihtiyaç duyar.

Şok ve İnkâr
Bir aile üyesi veya yakın bir arkadaşları öldüğünde, çocukların yaşadığı ilk duygulardan biri şoktur. Kişinin gerçekten ölmediğini veya geri döneceğini düşünebilirler. Çok az duygu hissedebilir veya duygusuz hissedebilirler. Her şey yolundaymış gibi davranabilirler. Yetişkinler, bazen çocukların sevdikleri bir kişi henüz ölmüş olmasına rağmen nasıl gülüp oynadıklarını anlamakta zorluk çekerler. Ancak bu şok ve inkar aşaması, çocukların duygusal acılarını engellemelerine olanak sağlar. Böylelikle, çocuk hazır olduğunda yasla daha yavaş bir şekilde yüzleşebilir. İnkârın ilk aşamasına izin vermek önemli olsa da çocuktan ölüm hakkındaki gerçekleri saklamanın veya “Baban yakında evde olacak” gibi inkarı destekleyen cümleler kurmanın bir faydası yoktur. Çocukla dürüst, doğrudan ve anlayacağı bir şekilde konuşmak faydalı olacaktır. Earl Grollman’ın Talking About Death adlı kitabı, bu konuda faydalı bir kaynaktır. “Güçlü ol” veya “Erkekler ağlamaz” gibi şeyler söylemek de işe yaramaz çünkü bunlar çocuğu duygularını gizlemeye teşvik eder. Çocuğun duygularını açıkça kabul etmek gerekir. Örneğin şöyle söylenebilir: “Şu an hiçbir şey hissetmiyor olabilirsin veya çok üzgün ve ağlayacakmış gibi hissedebilirsin. Her ne hissediyorsan sorun değil ve benimle her şeyi konuşabilirsin.” Çocuklar rahat ve güvende hissettikleri zaman ölüm gerçeğiyle daha rahat yüzleşecek ve duygularını daha rahat ifade edeceklerdir.

Duygu Patlamaları
Yakınını kaybetmiş olan çocuklar bazen öfke, dehşet ve kıskançlık gibi duygu patlamaları sergileyebilirler. Hayatlarının kontrolden çıktığını düşünebilir ve bunalmış hissedebilirler. Eyleme dökme davranışları sergileyebilirler. Böyle bir durumda çocuğun güçlü duygularını dışa vurmasına izin vermek mühimdir, böylece çocuk öfkesini içine atmamış olur. Duyguların ifade edilmesinde cesaret kırıcı olmak veya cezalandırmak uygun değildir. Bunun yerine, uygun sınırlar koyarak duyguların sağlıklı bir şekilde ifade edilmesini teşvik etmek yararlı olacaktır. Aşağıdaki üç adımlı yöntem izlenebilir:

• Çocuğun duygularını tanımlayın. Örneğin, “Kızgınsın çünkü baban seninle beyzbol oynamak için burada değil.”

• Sınır koyun. Örneğin, “Kızgın olmanda bir sorun yok ama kız kardeşine vurarak öfkeni ondan çıkarman doğru değil.”

• Uygun bir alternatif seçenek sunun. Örneğin, “Öfkeni yastığa vurarak dışa vurabilirsin.”

Çocukların eyleme dökme davranışlarının altında yatan ihtiyaçları anlamakta fayda vardır. Örneğin, rahatlatılma, güvende veya kontrol sahibi hissetme ihtiyacı nedeniyle iletişim kuruyor olabilirler. Onlarla duyguları hakkında konuşmak ve öfkelerini onaylamak, yaslarını bastırmak yerine duygularını ifade etmelerine yardımcı olacaktır.

Düzensizlik ve Panik
Yas sürecindeki çocuklar sıklıkla yüksek düzeyde bir düzensizlik ve panik hissi yaşarlar. “Şimdi bana kim bakacak” veya “Ben veya sevdiğim başka biri de ölecek mi” diye düşünebilirler. Korkmuş, güvensiz, kafası karışmış veya bunalmış hissedebilirler. Huzursuz, hiperaktif veya odaklanamamış şekilde davranabilirler. Sık sık baş veya karın ağrısından şikayet edebilirler veya uyuma ve yeme zorlukları yaşayabilirler. Rahatlamak için gerileyebilir, ilgi isteyebilirler veya kontrol sahibi hissetmek için olduklarından daha büyük bir yaşta gibi davranabilirler. Çocuğu azarlamak işe yaramaz, ancak onu rahatlatmak için şunları söylemek faydalı olacaktır: “Üzgün hissetsem bile, iyi olacağım ve seninle ilgilenmek için hep yanında olacağım”, “Doktorlar kardeşini daha iyileştiremese de birçok insan sağlıklı ve uzun bir hayat yaşıyor” veya “Doktora kontrol amaçla gittik ve ikimiz de sağlıklıyız”. Çocuğa rahatlık sağlamak ve şüphe ve endişelerini gidermeye çalışmak ona bu zor süreçte destek olacaktır.

Üzüntü
Çocuklar kaybın kesinliğini ve gerçekliğini kabullenmeye başladıkça üzüntüleri ortaya çıkmaya başlar. “Annem gitti ve bir daha asla geri dönmeyecek” gibi düşünebilirler. Depresif, boş, yalnız veya ümitsiz hissedebilirler. Ağlayabilirler, somurtkan veya içine kapanık şekilde davranabilirler. Bu duygular, genellikle ölümden çok sonra, yetişkinlerin aylar hatta yıllar önce gerçekleşen ölümle bağlantı kuramadıkları bir zamanda ortaya çıkmaktadır. Ancak, bu dönemin çocukların özellikle hassas olduğu ve desteğe ihtiyaç duyduğu bir dönem olduğunu kavramak önemlidir. Çocuğun duygularını görmezden gelmenin veya ona “şimdiye kadar çoktan üstesinden gelmesi gerektiği” mesajını vermenin bir faydası olmaz. Ancak, üzüntüsünü açıkça ifade etmesi için cesaretlendirmek yardımcı olacaktır. Duygularını sözel olarak ifade etmekte zorluk yaşayan çocuklar ise üzüntülerini resim çizerek ifade ettiklerinde daha rahat hissedebilirler.

Kabullenme
Hem yetişkinler hem de çocuklar, “yasın üstesinden gelmezler” ancak duyguların yoğunluğu zaman geçtikçe azalır. Yas sürecinde bir noktada çocuklar kaybın gerçekliğini kabullenmeye başlarlar. İşte bu noktada çocuklar “Babam gitti, onu özleyeceğim ama iyi olacağım” diye düşünürler. Yenilenmiş bir enerji hissi, ümit ve güven duygusu hissederler. Daha neşeli davranır ve yeniden etkinliklere katılmaya başlarlar. Çocuğa acele ettirmenin, nasıl veya ne zaman yaz tutması gerektiği konusunda beklentilere girmenin bir faydası yoktur. Ancak, sabırlı olmak ve çocuğun kendi yollarıyla, istediği zaman yas tutmasına izin vermek faydalı olacaktır. Çocukların yaşamları boyunca çeşitli zamanlarda tekrar kederli hissedebileceklerinin farkında olmak gerekmektedir. Kayba yönelik güçlü duyguların geri geldiği zamanlar olacaktır ve bu zamanlarda “keder atakları” yaşanacaktır. “Keder atakları”, genellikle ölen kişinin ölüm yıldönümü, tatiller, doğum günleri, mezuniyet törenleri gibi özel günlerde tetiklenmektedir. Bu sebeple, bunlar sıklıkla öngörülebilir ataklardır. Potansiyel yas atakları hakkında çocukla önceden konuşmak ve desteklendiğini hissetmesini sağlamak faydalı olacaktır. Örneğin bakımverenler şöyle diyebilir: “Yarın senin doğum günün ve karmaşık duygular hissedebilirsin. Mutlu ve heyecanlı hissedebilir ama aynı zamanda annen seninle bu özel günü kutlamak için burada olmadığı için üzgün veya öfkeli hissedebilirsin. Ne hissedersen hisset, bu çok normal. Eminim annen senin gibi müthiş bir çocuğu olduğu için seninle gurur duyardı!“

Özet
Çocuklar yas tutar ama tutma biçimleri yetişkinlerinkinden farklıdır. Yetişkinler duygularını daha kolay bir şekilde kelimelere dökebilirken çocuklar duygularını davranışları aracılığıyla ifade ederler. Bu nedenle yetişkinlerin, sıkıntı seviyelerini ölçmek için çocukların nasıl davrandıklarına özellikle dikkat etmeleri gerekir. Dahası, çocuklar güvende ve desteklenmiş hissettiklerinde daha sağlıklı bir yas süreci geçirmektedir. Bu sürecin sağlıklı geçmesi için bir diğer koşul da çocuğun etrafındaki insanların da sağlıklı bir şekilde yas tutmasıdır. Bakımverenler, çocuğun üzerinde büyük bir etkiye sahiptir ve bu zorlu yas süresince onu rahatlatmada önemli bir rol oynarlar. Yakınını kaybetmiş çocuklara yardım etmenin birçok yolu vardır. Bakımverenler, çocukların ne düşündüğünü kabul ederek ne hissettiklerini onaylayarak ve nasıl davrandıklarına duyarlı bir şekilde tepki vererek, onların kederleriyle başa çıkmalarına yardımcı olabilirler.

Yas Odaklı Tedavi Hedefleri
Yakınını kaybetmiş olan çocukların tedavisinde ele alınması gereken yas odaklı bazı hedefler bulunmaktadır:

• Gerçekliği ve ölümün kalıcılığını kabul etmek

• Üzüntü, kızgınlık, kafa karışıklığı, suçluluk gibi ölümün getirdiği acı verici duyguları yaşamak

• Ölen kişiye karşı beslenen ikircikli duyguları fark etmek ve çözümlemek

• Günlük hayattaki değişikliklere alışmak

• Ölen kişiyle olumlu anılarını belirlemek ve korumak

• Ölen kişiyle ilişkiyi bir anı olarak yeniden tanımlamak

• Yeni ilişkiler kurmak ve var olan ilişkileri derinleştirmek

• Kaybı anlamlandırmak

• Problem çözme ve çatışma çözümlemenin geliştirilmesini teşvik etmek

Açıklığa Kavuşturma ve Düzeltme Arasındaki Farkı Ayırt Etmek
Değerlendirme aşamasındaki hedef, çocuğun kendisi, diğerleri ve dünya ile ilgili algılarını anlamak ve açığa kavuşturmaktır. Örneğin, eğer bir değerlendirme etkinliğinde, çocuk “Annem benim yüzümden öldü” derse, terapistten gelen “Bunun neden senin yüzünden olduğunu düşünüyorsun?” yanıtı açıklığa kavuşturmak için uygun olacaktır. Tedavi aşamasında ise hedef, düzeltici çalışmalar yapmak veya çocuğun bilişsel çarpıtmalarına meydan okumak olarak değişebilir.

Uygun Sınırlar Belirlemek
Yakınını kaybetmiş çocuklar, genellikle yasları nedeniyle bunalmış hissettikleri ve güçlü duyguları ile başa çıkma kapasitesinden yoksun oldukları için bu çocuklarda eyleme dökme sık görülür. Çocuğa sınırlar ve bir yapı sağlamak önemlidir. Sınırların doğası ve yoğunluğu çocuğun mevcut kendini kontrol edebilme kapasitesinin yanı sıra tepkiselliğine ve bu sınırlarla başa çıkabilme becerisine bağlıdır.

Risk Faktörleri
Worden’a (1996) göre; yakınını kaybetmiş çocukları artan zorluklara karşı daha kırılgan hale getiren bazı faktörler vardır:

• Ani ölümler, intiharlar, cinayetler

• Kız çocukları için erken ergenlik döneminden önce veya bu dönemde annenin ölümü

• Erkek çocukları için ergenlik öncesi veya ergenlik döneminde babanın ölümü

• İntihar veya cinayetle ilişkili damgalanma veya medya odağı olma

• Ölen kişiyle, ölümü öncesinde çatışmalı bir ilişkinin olması

• Çocuktan ölümle ilgili gerçekleri gizleme, ölümünden sonra ölmüş kişiyle olan bağı kesme

• Cenaze töreni için yetersiz hazırsızlık

• Önceden var olan psikolojik sorunlar

• Psikolojik yönden kırılgan ebevyn, örneğin çocuğa bağımlı, uyuşturucu/alkol bağımlılığı

• Ailesel ve toplumsal destek eksikliği

• İstikrarsız bir ortam, örneğin rutinlerin bozulması, uygunsuz disiplin

• Ailenin yetersiz başa çıkma becerileri, örneğin açık iletişim eksikliği, yetersiz problem çözme becerileri

• Hayatta kalan ebeveynin çok zaman geçmeden flört edinmesi

• Hayatta kalan ebeveynin yeniden evlenmesi, çocuğun üvey ebeveyniyle ilişkisinin olumsuz olması

Risk faktörleri arttıkça, çocuğun ölümle başa çıkması zorlaşacaktır. Terapistin, çocuğun hangi risk faktörlerine maruz kaldığının farkında olması, daha etkili bir şekilde müdahale etmesini sağlayacaktır. Birkaç risk faktörünün olması durumunda, çocuğa ve aileye, multidisipliner bir ekip tarafından sağlanacak uzun süreli müdahale genellikle tercih edilen tedavidir.

Çocuğun Öğretmenine Destek Olmak
Yas sürecindeki çocuklar, sıklıkla okul hayatında zorluklar yaşarlar. Örneğin, ödev yaparken odaklanmakta güçlük çekebilir veya ders sırasında davranış bozuklukları sergileyebilirler. Çocuğun da onayı ile terapist, okul personeline ve çocuğun öğretmenine yardımcı bir kaynak olabilir. Okula yas sürecindeki çocuklar hakkında bilgi sağlanması ile öğretmenler çocukların ihtiyaçlarına daha büyük bir hassasiyetle karşılık verebilirler.

Neticelendirme/Kapatma Sorunu
Yakınını kaybetmiş çocuklara dair ortak sorunlardan biri neticelendirme/kapatmadır. Neticelendirme/Kapatma, “bir sonuç ya da son” olarak tanımlanabilir. Ancak yakınını kaybetmiş olan kişiler yas tutma süreçlerini bitirmediği veya sonlandırmadığı için bu gerçekçi olmayan bir hedeftir. Yakınını kaybetmiş çocuklar için daha gerçekçi hedef, kayıp sebebiyle yaşanılan yoğun acının “kişinin günlük hayatında psikolojik olarak baskın olmamasıdır” (Fink, 2002, s. 7). Böylelikle çocuk, sağlıklı bir güven kapasitesine sahip olabilir, geleceğe daha umutlu bakabilir, ölen kişinin anılarını oluşturabilir, toplumla yeniden ilişki kurabilir ve verimli şekilde işlev görebilir. Her ne kadar artık baskın olmasa da kaybın getirdiği acı bitmez. Kişi, daha düşük bir yoğunlukla olsa da kaybın yasını tutmaya devam eder. Ölüm yıldönümü, aile içi anmalar gibi çeşitli etkinliklerin, acı verici duyguları belli bir süre için yoğunlaştırması muhtemeldir (Fink, 2002, s. 7). Bu nedenle, çocuğu gelecekteki acı verici duygular veya “keder atakları” için hazırlamak, tedavinin önemli bir hedefidir. 

0 Yorum

× Yorumlar: Henüz Yorum Eklenmemiş. İlk Yorum Yapan Sen Ol

Yorum Yaz

Ad Soyad (*)
E-Posta
Yorumunuz (*)

Sizi Arayalım

Bizimle iletişime geçmek için; ad soyad ve telefon numaranızı bırakın, müşteri temsilcimiz sizi arasın.
Whatsapp Bilgi Hattı
WhatsApp